Evirgen Ekmek

Hakkımızda

Türkiye’de Bakanlık tarafından da onaylanmış “Tam Buğday Unu” üreten Evirgen Un, aynı zamanda Türkiye’nin ilk Butik Un Fabrikalarından biri olma özelliğini taşımaktadır. Geçmişte kullanılan ve günümüzde birçoğumuzun özlem duyduğu eski doğal yöntemleri, aslına sadık kalarak modern teknolojilerle birleştiren ve ürettiği una sevgi ve emeği dışında hiçbir şey katmayan Evirgen Un, ürünlerini tüketiciler ve iş ortakları ile paylaşıyor. Evirgen Un Fabrikası’nın yöneticisi ile sohbet ettik.

Fabrikanız ne zaman üretime başladı?

Biz butik çalışan bir fabrikayız. Fazla tonajlı bir üretim düşüncemiz yok. Aile üyelerimiz ile birlikte çalışıyoruz. Rahmetli babamızı 2004 yılında kötü bir hastalıktan kaybedince bulunduğumuz araziye domates biber türü ürünler ekmeye başladık. Sonraları abim 2005 yıllarında televizyon ve internette ilgisini çeken buğday unu konusunu araştırmaya başladı. Babamdan kalan doğa ile içi içe olan bu arazide hafta sonları çoluk çocuk vakit geçirirdik. Şimdilerde burada hem keyifli zaman geçiriyoruz hem de işimizi yapıyoruz.

 

İşletmenizin içerisinde birde butik bir ekmek fırınınız bulunuyor. Biraz bu konudan bahsedeli mi?

Un değirmenimizi yaptıktan sonra buraya küçük bir fırın yapmak istedik. Bu fırında doğru işler yapmaya çalışıyoruz. Hatta yurt dışı içinde bir denememiz oldu. Gambiya’ya bir konteyner ürün gönderdik. Kendimizi hazır hissettiğimizde bu alanda da çalışmalar yapmak istiyoruz.Fırıncı tüm arkadaşlarımıza saygımız sonsuz. Çok önemli bir alanda halkımıza hizmet veriyorlar. Biz artizan ekmek yapmaya çalışıyoruz. Bu ekmekten zaten binlerce üretemiyorsunuz. Ankara’da belirli noktalara veinternet sitemizden bize ulaşan insanlara gönderimler yapıyoruz.  Şimdilerde fırınımızın yanına ekmeklerimizi dinlendirme için bir soğuk hava deposu üzerinde çalışıyoruz. Buğday alım satımı dışında küçük montanlı un fabrikamız ve ekmek fırınımız ile uğraşıyoruz. Bu alanda arge çalışmaları yaparak sektöre yarar sağlamaya çalışıyoruz.

 

Sanıyorum önceden de bu sektörde çalışıyordunuz?

Biz Polatlı Ticaret Borsasında zaten buğday alım satımı yapıyoruz. Yıllardır bu işle uğraşıyoruz. Polatlı Ticaret Borsası 1984’te kuruldu. Rahmetli babamız da borsanın kurucu başkanı idi. Polatlı Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinmektedir. Türkiye’nin en kaliteli ve en güzel buğdaylarının yetiştiği bir havzada yaşıyoruz. Bu nedenle kendimizi şanslı hissediyoruz.

 

Butik un fabrikanızın müşteri profilinden biraz bahseder misiniz?

Ağırlıklı olarak fırıncı dostlarımız ile çalışıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Balıkesir’de bulunan fırınlar ile daha yoğun çalışıyoruz. Tabii bu şehirler dışında başka çalıştığımız illerde bulunuyor. Bodrum’a kadar ürünlerimiz fırınlara ulaşıyor. Tam buğday ekmeğini çok fazla yapan bulunmuyor. Maliyetleri biraz yüksek geliyor. Halkımızın biraz bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Geçenlerde Türkiye un Sanayicileri Federasyonu’nun toplantısı vardı. Orada fırıncı dostlarımız ile sohbetlerimiz oldu. Hepsinin aklında hasatın nasıl olacağı ve buna bağlı olarak buğday kalitesinin verimliliği konuları vardı. Un ihracatında dünyada bir veya ikinci sıradayız. Ülkemizde binin üzerinde un üreticimiz bulunuyor. Fabrikalarımız bu anlamda güzel çalışıyor. Allah herkese hayırlı işler versin. Ülkemiz içinde ihracatın artıyor olması çok önemli bir konu. Üretmeden büyüme ihtimalimiz yok.

 

Evlerde ekmek yapılabilmesi için küçük ev aletleri kullanılmaya başlandı. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Doğal maya dediğimiz mayayı kendimiz üreterek ekmek yaptığımızda çok farklı sonuçlar ile karşılaşıyoruz. Böyle yapıldığında yedi saat kadar mayalanma süreçleri oluşuyor. Sindirim sistemi ve bağırsakları koruyan bir yapısı var. Turşu, kefir veya yoğurt gibi probiyotik bir ürün elde edilmiş oluyor. Endüstriyel maya ile iki saat gibi bir süreçte fermantasyon yapılabiliyor. Buda sağlığımız için doğru bir üretim şekli değil. Tüketiciler evlerde ekmek yapmaya başladı. Almış oldukları ev aletlerinin içerisinden çeşitli kullanım kılavuzları çıkıyor. Bu kılavuzlarda çeşitli tarif şekilleri bulunuyor. Fakat kullanılan unun cinsine göre sonuçlar değişkenlik gösteriyor. Sonucunda çok sert veya tıknaz bir ekmek elde ediliyor. Ama tabii tüketicilerin bu konuya meraklı olması ve bu konularda çaba gösteriyor olmaları çok önemli. Ekmek yapımı gerçekten çok keyifli bir iştir.  Abim Aydın Evirgen’in sabahlara kadar ekmek yaptığını biliyorum. Doğru ekmeği yapabilmek için deneme yanılma yöntemleri ile ilerlemeniz gerekiyor. Bu nedenle biraz meşakkatli bir uğraş.